28 Ocak 2009 Çarşamba

us in ankara


ankara insanı yalnızdır. zorunluluktan değil, daha çok tercih gibi. ihtiyacı olduğunda arayacak birilerinin olduğunu bilmek yeterlidir genelde onun için. yağmurda amaçsız dolaşmayı sever. hafif melankoliktir. ama eğlenmesini de bilir. 80lerin, 'big in japan', 'billie jean' gibi acaip pop şarkılarını bilir, hatta sever. 90ların rock akımına da az çok aşikardır. köhne barlarında aerosmith, nirvana, bon jovi dinlemişliği çok olmuştur. bunların yanı sıra, kitap okumayı sever. parke döşemeli, tozlu cafelerinde, kahve eşliğinde felsefik konuşmalar yapmışlığı vardır. mekanda bir kedinin olması elzemdir. tüm bu konuşmalar arasında kediyle ilgilenmeyi de ihmal etmez. aşktan yana muhakkak bir hikayesi vardır, ya biri çok kırmıştır, ya da birini. ama sormadıkça anlatmaz, anlatırsa da içten anlatır, karşısındakine aynı hüznü yaşatmak ister. egoist değildir ama her zaman gizli bir iddiası vardır geleceğe dair. çoğu zaman anı yaşayamaz; yazın yapılan jammingler kışın zamanda yolculuklara dönüşür. ya geçmişi kafasına takar, ya da geleceğe ilişkin planlara kaptırır kendisini. en çokta gitmekten bahseder. lisedeyse, üniversiteyi istanbulda okuma hayalleri kurar, üniversitedeyse yurtdışında master, çalışıyorsa sadece 'alıp başını gitme'. şehrini sevip sevmediğini bilmez, ama birisi ' ayy orda nasıl yaşıyosunuuuuzz, deniz bile yokk' dediğinde çok gıcık olur. 'ezginin günlüğü' edebiyatı bir şekilde bulaşmıştır kendisine, uzak değildir simit çay muhabbetine. ailesine çok bağlıdır ama bireyselliğinede, küçük yaşlarda birey olmanın mücadelesini vermeye başlar. kızılaydaki bitmek bilmeyen her türlü eylem isyan tohumu ekmiştir ruhuna. sınırsız olmayı beceremez hiç bir zaman. şeylere geleneksel yaklaşır çoğu zaman. kabul edilmiş doğruların sabitliğine inanır. ben çok severim ankara insanını, soğuğunu, sessiz sokaklarını, sarı sokak lambalarının altında yalnız yalnız sigara içenlerini, bar çıkışı midyeci önünde sosyalleşme çabası verenlerini, zeki ama utangaç bakışlılarını. diğer yerlerdeki yersiz özgüven ankara insanında yoktur çok, o yüzden çekingendir, soğuktur çoğu zaman ama bildikleri kendinedir, sağlamdır bu yüzden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder